Erkek Beyni

Bir kadın ve bir erkek herhangi bir sorunun çözümü için konuştuklarında anlaşamadıklarını düşünebilirler.

Aşağıda Danielle'in iş yerinde stresin artması, üzerine kalan fazla sorumluluk sonucu sıkıntılarını eşiyle paylaşırken yaşadığı sorunları ve nedenlerini göreceğiz..Sorun gibi görünen ama aslında iki tarafın da birbirini anlayamamasına yol açan nedenler nelerdir?Bu hergün karşılaştığımız anlaşmazlıklardan sadece bir tanesidir.

Prof. Dr.Louann BRIZENDINE Erkek Beyni isimli kitabında anlatıyor.

İKİ DUYGUSAL SİSTEM


Yakın zamana kadar, erkeklerin ve kadınların duyguları hissediş ve ifade edişlerindeki farkın yalnızca yetiştirilme biçimine dayandığı düşünülüyordu. Şunu belirtmeliyiz ki ebeveyinlerimizin bizi yetiştirme biçimleri temel biyolojimizin bazı kısımlarını güçlendirebilir ya da baskılayabilirler. Ancak kadın ve erkek beyninde duyguların farklı şekilde işlendiğini biliyoruz.Yapılan bir araştırma beyinlerimizin eş zamanlı çaılşan iki farklı duygusal sistemi olduğunu öne sürüyor: Ayna Nöron Sistemi (ANS) ve Temporoparietal Bağlantı Sistemi (TPJ). Erkekler bir sistemi daha çok kullanırken kadınlar diğerini daha çok kullanır.

Eğer Danielle (kadın) sorununu anlatıp ağlamaya başladığı esnada Neil’in(erkek) beynini tarıyor olabilseydik hisleri okumaya yarayan iki sisteminin de çalışmaya başladığını görürdük. İlk önce ANS’si çalışmaya başlardı ANS’sini oluşturan ayna nöronları Danielle’in yüzünde gördüğü duygusal acının aynısını bir süreliğine hissetmesine izin verirdi. Bu duruma duygusal empati adı verilmiştir. Ardından Neil’in beyninin analiz-et-ve-çözümle devrelerinin TPJ tarafından etkinlerştirildiğini ve TPJ’nin beynin her yerinde çözüm aramaya başladığını görürdük.Bu duruma bilişsel empati adı verilmiştir. Erkek beyni TPJ’yi çocukluk döneminden itibaren kullanmaya muktedirdir, ancak ergenlik döneminden sonra üreme hormonları TPJ’yi kullanma tercihini pekiştirebilir. Araştırmacılar TPJ’nin, kişinin ‘’kendi’’ hisleriyle ‘’başka’’ sının hisleri arasındaki sınırısağlam bir şekilde tuttuğunu tespit etmişlerdir.Bu durum erkeklerin düşünsel süreçlerinin başkalarının duygularıyla zehirlenmesinin önüne geçer ve bu da bilişsel ve analitik bir biçimde çözüm bulabilme kabiliyetlerini güçlendirir.

Neil’in beynini bir çözüm yaratırken izlediğinizde Daniell’e duygusuz bir biçimde “zamanında yetişmesi için kaç kişi lazım?’’ diye sorduğunda korteksinin etkinleştiğini görebilirdik. Daniel iyice dolmuş bir halde Neil’e incilmişliğini ve gücenmişliğini belli eden bir bakışla bakarak “ne fark eder ki? Elimde 12 kişiyle bu işi yapmak zorundayım. Anlamıyorsun.’’ diyecekti. Artık ANS’si etkinliğini bitirip TPJ’si çözüm arayışıyla meşgul olduğundan Neil’in beyni Daniel’in sesindeki çaresizliği kesinlikle fark etmeyecekti. Bu yüzden eşinin sesi ve yüzündeki kırılmışlık ifadesini fark etmesi de mümkün olamayacaktı. Ardından, çözümü bulduğunda TPJ’sinin ve korteksinin heyecanla ışıdığını görecektik:

‘’Geçici olarak yeni elemanlar al teslim tarihini kaçırırsan kaybedeceğin paraya göre daha az tutar.’’

Bunu takiben Neil’in zafer devrelerinin yanıp söndüğünü ve çözüm bulduğu için kendisini iyi hissettirecek hormonların salgılandığını görürdük. Ama bu ışıklar Danielle’in gözyaşlarına boğulduğunu görünce hızla söneceklerdi.

Danielle Neil’in analitik cevaplarının kendisini nasıl hissettiğini anlamadığı ve umursamadığı anlamına geldiğine emindi.Ama aslında Neil gerçektn de umursuyordu sadece erkek beyninin devrelerinin döngüsüne kapılmış haldeydi.Ancak Daniel’de kendi kadın beyni devrelerinin döngüsüne kapılmıştı.Niel’in beyni TPJ’sini kullanarak duygular bilişsel bir biçimde işlem yapıyor ‘’ve bunu derhal düzelt’’ türünden bir çözüm arıyordu.Danielle’in kadın beyninin ANS’ı ise Niel’in boş yüz ifadesini yanlış yorumluyordu.Kadın beyni ANS’yi başka insanların hisleriyle uyum yakalamak için kullanır. Bu yüzden boş bir yüz ifadesi genellikle kadınların canını sıkar.İster erkek ister kadın olalım başka birisinin yüzünde bir duygu ifadesi gördüğümüzde ANS’imiz etkinleşmeye başlar.Bilim insanlarıının henüz anlamadığı nedenlerden kaynaklanan fark ise kadın beyni ANS’de daha uzun takılı kalırken erkeklerin hızla TPJ’ye geçmesidir.

Danielle’in sorununu Neil’e anlattığında Neil’in yüzü sadece birkaç saniyeliğine eşinin yüzündeki ifadeyi yansıttı ve bu kısacık süre boyunca Danielle’in acısını gerçekten de hissetti.Fakat Neil’in erkek beyni ıstırap içinde debelenmeye uygun şekilde dizyn edilmemişti, bu yüzden beyni bir duyguyu tespit ettiği gibi duyguları bilişsel biçimde irdelemek için hızla TPJ’ye bağlanıyordu.Erkek beyni ekspres bir tren seferi gibidir:Son durağa ulaşmadan durmaz.

Eğer Danielle sorununu kız kardeşine ya da bayan arkadaşlarından birne anlatmış olsaydı karşısındaki kişi muhtemelen ANS’nin duygusal empati sistemi içinde kalarak duygularını paylaşacaktı. Danielle Neil’in ANS’inden hızla çıkışını ilgisizlik olarak yorumlamış olsa da, Neil aslında eşinin sorununu çözmeye ve üzüntüsünü hafifletmeye çalışıyordu.

Eşimle benzer deneyimleri yaşamışlığım vardır.Eşim yardımsever çözümünü anlatmaya genelde ‘’canım, ne hissettiğini anlıyorum’’ demeden başlar.

Danielle’e dönerek “Neil TPJ sini ANS’ine göre daha fazla kullanıyor çünkü erkek beyni empati kurmaya devam etmek yerine çözüm aramaya yönelik olarak yapılanmıştır.Ama bu umursamadığı anlamına gelmez.Senin sorunlarını çözmek onun sana olan sevgi ve ilgisini gösterme biçiminin ta kendisidir.’’ Dedim.

Neil onaylayarak gülümsedi ama Danielle ikna olmuş görünmüyordu ‘’Tamam,ama yüzündeki ifadeden ilgilendiği anlaşılmıyor.’’ Dedi.

BİR ERKEĞİN YÜZÜ

Erkekler çocukluklarından itibaren soğukkanlı davranmanın ve korkularını saklamanın erkeliğin yazılı olmayan kanunları olduğunu bilirler. Özellikle de 13 yaşındaki testosteron yükselişinden beri Neil kendi erkek yüzü üzerninde duygularını kendisine sakladığından emim olmak için pratik yapıyordu. Bir erkeğin fiziksel bir özgüven ve dayanıklılık tavrı takınabilmesi için yüz kaslarını korkularını maskeleyecek biçimde eğitmiş olması gerekir.

Yüz kasları beynin duygularla ilgilenen devreleri tarafından kontrol edildiklerinden, bilim insanları bu kasları ölçümleyerek duygular hakkında daha fazla bilgi edinmeye muktedir olmuşlardır. Araştırmacılar yaptıkları bir çalışmada erkeklerin ve kadınların gülümsemelerini sağlayan kaslara –zigomatikus kaslar- ve öfkeyi gösteren ya da sert bir ifade sağlayan kaslara –korrugatör kaslar- elektrotlar yerleştirdi. Duygusal bakımdan etkileyici fotoğraflar gösterdikleri deneklerin kaslarındaki elektriksel aktiviteyi kaydettiler. Bilim insanlarını şaşırtan şey erkeklerin duygusal bir yüzü yalnızca saniyenin beşte biri kadar bir süre boyunca gördükten sonra –kısacası henüz bilinç içermeyen bir aşamada- duygusal olarak kadınlardan daha fazla tepki vermeleri oldu. Ancak Niel’in erkek yüzünün Daniel’e açıklamamda bana yardımcı olan, erkeklerin surak ifadelerinin bundan sonra aldıkları hal oldu.

Deneyde 2.5 uncu saniyeye ulaşıp artık bilinçli işleme süreci başladığında erkeklerin yüz kasları kadınlarınkine göre duygusal bakımdan daha az ipucu verir hale geldi. Araştırmacılar buradan hareketle erkeklerin bilinçli olarak –ya da en azından yarı bilinçli olarak’ duygularını yüzlerine yansıtmayı engelledikleri sonucuna vardılar. Öte yandan kadınların yüz kasları 2.5 uncu saniyeden sonra duygusal tepkilerini daha fazla yansıtır olmuşlardı. Araştırmacılara göre bu durum, erkeklerin muhtemelen çocukluklarından itibaren kendilerini duygularının yüzlerine olan yansımasını otomatik olarak silecek ya da gizleyecek şekilde eğittikleini gösteriyor. Deneyde, kadınalrın yüz ifadeleri yalnızca fotoğraftaki yüzde gördükleri duyguları yansıtmakla kalmadı aynı zamanda bu ifadeyi otomatik biçimde abartarak küçük bir tebessümden büyük bir gülümseyişe belli belirsiz bir hoşnutsuzluktan kaş çatmaya kadar değiştirdiler. Onlar da bunu çocukluklarından beri çalışıyorlardı.

Erkeklerin duygularını saklayan yüzleri kadınların onları “duygusal olarak yetersiz’’ görmelerinin nedenlerinden biridir.Ancak bu çalışmanın gösterdiği gibi erkekler için duygularını kendilerine saklamak otomatik bir hal almıştır.

NOT: Prof. Dr.Louann BRIZENDINE'in Erkek Beyni ve Kadın Beyni isimlerinde iki muhteşem kitabı vardır. Bu kitapları kendini ve insan davranışlarını daha iyi anlamak isyeteyen herkese öneririm..

Erkek ve Kadın davranışları, nörokimyaları ve geçiş dönemleri hakkında çok yararlı bilgiler edinebilir çocuklarınızı da daha iyi anlayabilirsiniz.

Hiç yorum yok: